BASK

Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu

BASK ATATÜRK
ATATÜRK & BASK

Suçlu Sendikalar Mı? Yoksa Üyeler Mi? Memurlar Neden Bu Halde?

BASK suclu-sendikalar-mi-yoksa-uyeler-mi-memurlar-neden-bu-halde

 

Ülkemizde memur sendikacılığı sendikal tarih açısından baktığımızda çok eski sayılmaz.Memurların siyaset yapmasının yasak olması, her partinin memurlar üzerinde söz sahibi olmak istemesi, sosyolojik olarak siyasetin her yerde konuşulması nedeniyle siyaset ve sendikalar iç içe girmiş; bir memur için \'sendika üyeliğini söyle sana siyasi partini söyleyeyim\' boyutuna gelinmiştir.
Ülkemizde yapılan tüm bilimsel çalışmalarda kamu çalışanlarının sendikal tercihlerinde siyasi ve ideolojik yakınlığın çok büyük bir etkisi olduğu görülmüştür.Ancak aynı bilimsel çalışmalar \'Sendika Nasıl Olmalı?\' diye sorulduğunda \'siyaseten bağımsız olmalı\' cevabının da çok yüksek olduğunu göstermektedir.
Siyasi Sendikalar Neden Var? Bir Sendikanın Siyasi Olup Olmadığını Nasıl Anlarız?
Sendikalar siyasi bağa en çok kuruluş aşamasında ihtiyaç duyar. Genellikle de bir partinin talimatı ile kurulur, ardından o partinin istekleri ve çizdiği sınırlar çerçevesinde hareket eder. Bu tür sendikaların ÖNCELİKLİ AMACI çalışanların hak ve menfaatleri DEĞİLDİR! Öncelik, bağlı olduğu partinin menfaatleri, ilkeleri ve davasıdır.
Siyasi bir sendika bağlı olduğu hizmet kolunda hiç bir çalışma yapmamış olsa, hiç bir kazanım elde etmemiş olsa dahi bağlı olduğu siyasi parti sayesinde onbinlerce, yüzbinlerce üye sahibi olabilir.Bu kadar üye maddi anlamda da önemli bir gelir ve güç demektir.Bu gelirle bir çok dava arkadaşına iş kapısı olabilir, memurlar arasında bağlı olduğu partinin propagandasını yapabilir ve belki de en önemlisi partisini finanse edebilir.Binlerce üyesinin davetli olduğu organizasyonlar yapar, masrafları sendika karşılar, kendi parti yöneticilerini de o organizasyonlara davet eder ve siyaset konuşturur, oy isterler. Partinin cebinden 5 kuruş para çıkmadan binlerce, onbinlerce kişiden oy istenir.Partinin düzenlediği mitinglere otobüs otobüs üyesini götürür, seçim döneminde partisinin lehine açıklama ve söylemlerde bulunarak onun yanında olduğunu da deklare eder.
Hal böyle olunca bunu partiler tabii ki ister. Siyasi sendikalar da bunu bir parti davası olarak görüp, dava arkadaşları ile aynı mücadeleyi vererek birlikte hareket etmekten mutluluk duyarlar.Bu siyasi sendikalar partileri muhalefette ise muhalefet yapar, kamu çalışanlarının hakları için mücadele görüntüsü verir ama asıl amaç partisinin rakibi olan iktidara zarar vermektir.Eğer partileri iktidar olursa o zaman da sus pus olur, partilerine zarar gelmesin diye kamu çalışanları sefalette bile olsa sesini yükseltemez, partisini zora sokacak eylem ve söylemlerde bulunamaz.
Bir sendikanın siyasi arka bahçesinin olup olmadığını anlamak aslında çok kolaydır.Siyasi sendikalar bu harekete dava hareketi olarak baktıkları için genellikle hep aynı partiyi ziyaret eder, aynı partinin söylemlerini kullanır, genellikle aynı ideolojik düşünceye sahip olanların tercih ettiği bir hal alırlar. Bulundukları veya gittikleri illerde hep aynı partinin il başkanlarını ziyaret eder, o partinin milletvekilleri ile takılırlar. Bunları paylaşmaktan da imtina etmezler çünkü üyeleri de genellikle o görüşte olduğu için hoşlarına gider.
Siyaseten Bağımsız Sendikacılık Neden Yeterince Tercih Edilmez?
Siyasi arka bahçe konumundaki sendikaların sendikacılığın asıl amacı olan ‘çalışanların hak ve çıkarlarını korumak, geliştirmek’ yerine partilerinin emrinde ve onların çıkarlarını koruyup geliştirmek için mücadele etmeleri kamu çalışanlarını ve emeklilerini her geçen gün daha da zor duruma sokmuştur.

Aslında kamu çalışanları sendikaların siyaseten bağımsız olması gerektiğini bilmesine rağmen siyaseten bağımsız sendikaların yeterince tercih edilmemelerinin başlıca sebepleri şunlardır;
- İnsan doğası gereği sosyal bir varlıktır, bu sosyal ortamı da daha çok kendi gibi düşünen, hayata kendi gibi bakan arkadaşlarla birlikte hareket eder. Siyasetin tüm kılcal damarlara işlemiş olduğu ülkemizde sendikal mücadelede dahi kendi görüşünden olan insanlarla yan yana olmak ister. Siyasi gündemin neredeyse her hafta değiştiği ülkemizde sendikalarından siyasi gündeme olumlu veya olumsuz tepki bekler. Siyaseten bağımsız sendikalar asıl amacı siyasi gündem olmadığı için siyasetin günlük polemiklerine girmez. Bu nedenle tercih sebebi azalır.
- Siyasetin çok etkin olduğu ülkede siyaseten bağımsız sendikacılığın yapılamayacağına, siyasi partin olmadan memurun hakkını savunamayacağına inanç yüksektir. Aslında bu durum sendika ve işlevi arasındaki bilgi eksikliğinden gelir. Tabii ki sendikalar çalışanların sorunlarını ve taleplerini ülkeyi yöneten iktidar ile muhalefet partilerine götürür. Bu durum siyasi bağlantı olarak algılanmamalıdır. Siyaseten bağımsızlık demek hiç bir siyasi parti ile görüşmeme, talep ve sorun götürmeme değildir. Siyasi partinin emrinde hareket etmemektir. Bu durum da siyaseten bağımsız sendikacılığın tercih edilmeme nedenlerinden biridir.
- İktidara ve sendikasına yakın olmak bazı küçük avantajlar getirebilir, günümüzde de getirmektedir. İşyerlerinde yönetici olmak, yer değişikliğinde torpil yapılması, ya da genellikle idarecilerin iktidar sendikasından olduğu için yöneticisi ile ayrım yaşamamak isteyen kişiler siyaseten bağımsız sendikacılığı tercih etmezler. Çünkü onlar için önemli olan işlerini gördürebilmek, meslektaşlarının hak etmediği halde önüne geçebilmek gibi küçük menfaatler daha önemli hale gelebilir. Sendikanın genel tutumunu beğenmeseler de şahsi küçük çıkarları için orada kalmaya devam ederler. Aynı şekilde iktidar sendikasında olduklarında kendilerini güvende hisseder, kimsenin ona bir sorun çıkarmayacağını zannederler.
- Siyaseten bağımsız olan sendikalar siyasi sendikalar kadar tanınmayabilirler. Çünkü siyasi sendikalar partisinin sayesinde daha tanınır ve üye sayısı daha fazla olmasından kaynaklı ülkenin her köşesinde üye ve temsilcisi olur. Ancak siyasi bağı olmayan sendikalar daha dez avantajlı olarak mücadele ederler. Diğerleri kadar üyesi olmadığı için maddi gücü de onlarla kıyaslanamayacak kadar düşüktür. Bu durumda iken sendikaları araştırmayan, takip etmeyen çalışanlar sadece siyasi sendikaların var olduğunu düşünür ve kendi görüşüne yakın olana üye olur.
Memurlar Neden Bu Halde?
Sendikaların güçlü olduğu yerlerde aslında çalışan için hayat daha kolaylaşması, hakkını daha kolay alabilmesi gerekmektedir. Ancak yukarıda sıraladığım nedenler ile siyasi sendikalara verilen güçler ne yazık ki çalışanın lehine bir durum ortaya çıkarmamıştır.
Kamu çalışanlarının tüm özlük, mali ve sosyal hakları toplu sözleşme ile belirlenmektedir. Memurların en çok üyesi olduğu sendika ve bağlı bulunduğu konfederasyon YETKİLİ olarak hükümet ile toplu sözleşme yapar. Uzun yıllardır memurlar sendikal tercihlerini değiştirmemiş ve aynı sendika-konfederasyonu yetkili yapmıştır. Tüm toplu sözleşmelerde verilen artışlar TÜİK enflasyonunun dahi altında kalmasına rağmen sendikal tercihler yine aynı nedenlerle değişmemiştir.
Kamu çalışanları tamamen kendi tercihleri sonucundaki kaderlerini yaşamaktadır. Sendikal tercihlerini kendi için çalışan, mücadele eden, yarın emekli dahi olduğunda imkanlarını artırabilecek sendikalara üye olmaya, yetki vermeye başlamaz ise sonuç değişmeyecektir.

Sendikal bilincin eksik olduğu, sendikaların çalışma alanlarının ve koşullarının ne olduğu, bir nevi toplu sözleşme ikramiyesi adı altında sendikaya verilen aidattan daha fazlasının devlet tarafından geri verildiği ve bu nedenle üyesi olduğu sendikayı dahi bilmeyen yüzbinlerin olduğu bir ortamda sendikal haklar yeterince gelişmez.
Toplu sözleşme desteği ve 4688 sayılı yasadaki eksiklikler sendikal bilincin yeterince gelişmediği toplumlarda daha da fazla olumsuz etki yaratmaktadır.
Eğer bugün ortalama memur maaşı yoksulluk sınırının yarısında, emeklisi ise açlık sınırında ücret alıyorsa suçlusu siyasi sendikalardan çok sorgulamadan üye olan kamu çalışanlarıdır.

Mehmet Alper ÖĞRETİCİ
BASK ve AES Genel Başkanı

YORUM YAZ