BASK Konfederasyonumuz ve bağlı sendikalar ile birlikte;
7429 sayılı Kanunla memur sendikalarına getirilen % 2 barajının kaldırılması için 4 Aralık 2023 Pazartesi günü BASK’a bağlı sendikalar ve destek veren diğer sendikalarla birlikte yine Anayasa Mahkemesi önünde “MUM IŞIĞINDA ADALETİ ARADIK”.
Eylemde ilk konuşmayı yapan BASK Genel Sekreteri ve TEÇ-SEN Genel Başkanı Ümit Demirel; “
Anayasa mahkememizin Sayın Başkanı, Sayın üyeleri.. Adaleti Mumla Arıyoruz Eylemimizin 2. Haftasında da Yüksek Mahkemenizin önünden sizlere sesleniyoruz.
Şunu buradan net bir şekilde ifade edebiliriz ki. %2 Sendikal baraj düzenlemesi; iradesini ipotek altına aldırmış, eli kolu bağlanmış, adına sendika dahi diyemeyeceğimiz adları olsa olsa, sendikamsı olabilecek yapılarca uydurulmuş ve sizin önünüze kadar getirilmiştir.
Bu sendikamsı yapıların asıl amaçları ise, sendikal mücadeledeki yaşadığı ve yaşattıkları başarısızlıkların üstünü örtmek, hak aramadaki acziyetlerinin sorgulanmasını engellemek ve oluşacak üye kayıplarının önüne geçmektir.
Ve yine bu düzenlemenin bir diğer amacının, bağımsız sendikalara ket vurmak, kamu çalışanlarının özgürce, sendika seçme hakkını engellemek ve sendikal tekelleşmenin ilk adımını hayata geçirmek olduğunu da ayrıca bilmenizi isteriz.
Unutmayalım ki Geciken Adalet, Adalet Değil Aksine Bir Zulümdür. Bu zulme bir an önce son vermek yaşanan adaletsizliği ortadan kaldırmak sizlerin elindedir.
Ve siz bu haksızlığa ve adaletsizliğe son verene kadar biz bağımsız konfederasyonlar ve sendikalar olarak her Pazartesi saat:12.30’da mum ışığında Yüksek Mahkemeniz önünde ADALET arayacağız…” dedi.
Eylemde konuşan Sendikamız Genel Başkanı Bayram Zengin de Anayasa Mahkemesi üyelerine seslendiği konuşmasında şu hususlara yer verdi:
“Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyeleri önünde 11 aydır bekleyen iptal başvurusu hepimizi derinden üzmekte ve yaralamaktadır. Bekleme için hiçbir haklı gerekçe yoktur.
Anayasa Mahkemesi; gündemini başvuru sırasına göre değil, hak ve özgürlüklerin ihlalinden zarar görenlerin sayısı ve bu zararların telafi edilememesinin ağırlığına bağlı olarak belirlemelidir. Yüzbinlerce kamu görevlisinin 11 aydır beklemesi ve bekletilmesi bir hukuk ayıbıdır ve AYM bu ayıba son vermelidir.
İkincisi; Anayasa Mahkemesi önünde, daha önce verilmiş kendi örnek kararları vardır.
2010 Anayasa referandumundan sonra bağlı oldukları konfederasyonlara göre işçi sendikalarına getirilen %1 ve %2 örgütlenme ayrımı, AYM tarafından Anayasaya ve hukuka aykırı bulunmuştu. AYM kendi kararına uyarsa sorun zaten çözülmüş olacaktır.Aksi takdirde, Türkiye’nin usulüne göre onayladığı uluslararası sözleşme hükümlerinden doğan hakların açık ihlali nedeniyle, başta Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) olmak üzere konuyu uluslararası kuruluşlara taşıyacağımızı buradan ilan ediyor, katılımlarınız için hepinize teşekkür ediyorum.”