Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Farkındalık Günü'nde, engelli bireylerin toplumsal hayatın her alanına tam ve eşit katılımını sağlamak için karşılaştıkları zorlukları bir kez daha yüksek sesle dile getiriyor, acil çözüm bekleyen taleplerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Engellilik, yalnızca bireyin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğudur. Unutulmamalıdır ki, en büyük engel fiziki kusurlar değil, ön yargılar ve erişilebilir olmayan çevredir.
Kentsel altyapımız, engelli bireylerin bağımsız hareket etme hakkını ne yazık ki kısıtlamaktadır. Bu nedenle, yerel yönetimlere çağrımızdır:
* Kaldırım Düzenlemesi ve Rampa Zorunluluğu: Tüm kaldırımlar, engelli vatandaşların güvenli hareket etmesine uygun olarak yeniden düzenlenmelidir. Kaldırım başlarına standartlara uygun engelli rampası konulması zorunlu hale getirilmeli ve denetimi artırılmalıdır.
* Görme Engelliler İçin Kılavuz Çizgiler: Kent merkezlerindeki yoğun yaya yollarına, görme engelli vatandaşların yön bulmasını sağlayan hissedilebilir yürüme yüzeyleri (kılavuz çizgiler) derhal döşenmelidir.
* Güvenli Yaya Alanları: Kaldırım ortalarına veya kritik noktalara dikilmiş, hareket alanını kısıtlayan ağaç, pano, direk gibi engellerin çevresi koruma altına alınmalı veya konumları yeniden düzenlenmelidir.
Engelli bireylerin seyahat özgürlüğü, sadece indirimlerle değil, fiziki erişilebilirlikle sağlanır:
*Şehirlerarası Uçuşlarda İndirim Oranının Artırılması: Türk Hava Yolları başta olmak üzere tüm hava yolu şirketlerinin şehirlerarası uçuşlarda uyguladığı indirim oranının yetersiz olduğu görülmektedir. Bu oran, engelli vatandaşların seyahat etmesini teşvik edecek düzeye çıkarılmalıdır.
* Minibüslerde İndirim Hakkı: Büyükşehirlerdeki belediye ve halk otobüslerinde sağlanan ücretsiz/indirimli ulaşım hakkı, şehir içi güzergahlarda hizmet veren minibüslere de genişletilmelidir.
*Erişilebilir Araçlar ve İstasyonlar: Büyükşehirlerdeki halk ve belediye otobüslerinde tekerlekli sandalyeli yolcular için otomatik asansör sistemi standardı yaygınlaştırılmalıdır. Vapur ve gemi gibi deniz ulaşım araçlarında standartlara uygun erişim rampaları kurulmalıdır.
Engelli bireylerin bilgiye ve sosyal hayata katılımı, teknolojiye erişimle doğrudan ilişkilidir. Ancak ülkemizdeki yüksek vergiler bu erişimi engellemektedir:
Vergisiz Akıllı Telefon Kampanyası: Özellikle ekran okuyucu yazılımlara bağımlı olan görme engelli bireylerin teknolojiye ulaşımını kolaylaştırmak amacıyla, belirli standartlardaki (örneğin Braille klavye veya erişilebilirlik yazılımlarını destekleyen) akıllı telefon ve tabletlere ÖTV ve KDV muafiyeti getiren özel bir kampanya (Örneğin; yılda bir kez vergisiz iPhone veya muadil bir cihaz) düzenlenmelidir. Bu uygulama, diğer engellilik gruplarını da kapsayacak şekilde genişletilmelidir.
Engelli kadrosunda görev yapan kamu personelinin haklarının iyileştirilmesi, motivasyon ve kariyer gelişimleri için hayati önem taşımaktadır:
2 Yılda Bir Derece İlerlemesi Talebi: Engelli memurların yaşadığı zorluklar ve ek maliyetler göz önünde bulundurularak, kademe ve derece ilerlemesi sisteminde iyileştirmeye gidilmelidir. Engelli kamu personelinin, diğer memurlardan farklı olarak, her 2 yılda bir derece ilerlemesi hakkı tanınması talep edilmektedir. Bu düzenleme, engelli istihdamına verilen değerin somut bir göstergesi olacaktır.
SONUÇ
Engelli bireylerin tam ve eşit katılımını sağlamak, bir lütuf değil, temel bir insan hakkıdır. Yukarıda sıraladığımız taleplerin, yetkililer tarafından ivedilikle ele alınmasını ve yasama, yürütme ve yerel yönetim düzeyinde somut adımların atılmasını bekliyoruz.
Engelsiz bir Türkiye hedefiyle, 3 Aralık Dünya Engelliler Farkındalık Günü'nün, toplumsal bilincin ve duyarlılığın en üst seviyeye çıktığı bir dönüm noktası olmasını diliyor; tüm engelli vatandaşlarımıza ve ailelerine saygılarımızı sunuyoruz.
Saygılarımızla.
Önder MIH
Bağımsız Sağlık-Sen Ereğli İlçe Temsilcisi